Prof Dr. Yücel Yılmaz Kimdir? Adana’da deprem bekliyor mu ? Elazığlı bir anne babanın çocuğu olan Prof. Dr. Yücel Yılmaz, 1942 yılında dünyaya gözlerini açtı. Babasının memur olması sebebiyle Hatay Antakya’da bulunurken 1940’lı yıllar bitmeden İstanbul’a geldi. Beş erkek kardeşin en küçüğü olan Yılmaz, ailesinin en büyük amaçlarından birinin tüm kardeşlerin iyi evlat olması olduğunu söylüyor. Annesi ilkokul mezunuyken babası ortaokul okumuş ve devlet memuru olmuştur. Ailesinden gelen öğretilerle birlikte çoğu kardeşinin akademisyen olduğunu ekliyor.
Prof. Dr. Yücel Yılmaz kimdir diye bakıldığında kendisi nesil olarak eski olsa da fikirleriyle geleceğe ışık tutan bir bilim insanıdır. Geniş bir ailenin en küçük çocuğu olan isim, ailesinde hiçbir tartışmanın olmadığını da gururla söylüyor.

Anadolulu bir ailenin mutlu çocuğu olan Yücel Yılmaz, çocukluk ve gençlik yıllarını İstanbul’un Fatih ilçesinde geçirmiştir. İstanbul’un tarihi kültürü içinde üniversiteyi bitirene kadar burada okumuştur. İlkokulu taş mektepte 13. İlkokul’da, ortaokulu Gelenbevi Ortaokulu’nda ve liseyi Pertevniyal lisesinde tamamlamıştır. Üniversite eğitimini ise İstanbul Üniversitesi fen fakültesinde tamamlamıştır.
Kendisi hakkında yapılan araştırmalarda sorulan Prof. Dr. Yücel Yılmaz nereli sorularını Elazığ olarak cevaplamak mümkün. Ailesine büyük sevgi ve bağlılığı bulunan isim, doktora yapmaya gittiği dönemde katıldığı toplantıda eşi ile tanışmıştır. Eşi Tarcan Yılmaz ile birlikte vakit geçirdikten sonra Türkiye’ye dönerek evlenme kararı almışlardır. 1975 yılında Tunç adını verdikleri çocukları dünyaya gelmiştir.
Prof Dr. Yücel Yılmaz Hangi Görevlerde Bulundu?
Prof. Dr. Yücel Yılmaz’ın mesleği jeoloji ile ilgilidir. Bu alanda yapmış olduğu doğru tespitlerle ve doğayı sevmenin gereklilikleriyle ön plana çıkmıştır. Çoğunlukla açık alanda, arazilerde yapılan bu araştırmalarda yer kabuğu ile ilgili derinlemesine bilgi almak mümkündür. Yılmaz, meslekte ciddiyet ve disiplini bir arada tutmanın önemine vurgu yapar. Üniversite yıllarında da bu bilinçle hareket eden eğitmenlerinin arazi çalışmalarını temel alarak öğrettiklerini vurgular. Prof. Dr. Yücel Yılmaz, bu alanda yer kabuğunu inceleyerek deprem hakkında da zaman zaman görüşlerini bildirmiştir.
Mesleğine ilk adımlarını 1964 yılında askerlikten döndükten sonra atmıştır. İlk olarak 1966 yılında Maden Teknik Arama Enstitüsünde jeolog olarak çalışmıştır. Burada doktoraya kadar çalışmalarını sürdürmüştür. Fakat MTA ile olan ilişkisine hiç ara vermemiştir.
Öyle ki şu anda da MTA toplantılarına katılmakla birlikte iki veya üç ayda bir kamplarına da katılıyor. Bunların yanı sıra 2020 yılında da MTA genel müdürlüğündeki konferansa konuşmacı olarak davet edilmiştir.
Burada çalışmasının ardından doktora yapmak üzere Anglo- Sakson ekolünü seçmiştir. Londra Üniversitesinde yapmış olduğu doktorasıyla birlikte kendini daha fazla geliştirmiştir.
Birçok dağda araştırma yapmaya giden Yılmaz, Anadolu’da en çok arazi çalışmasını yapan jeologlardan biridir. Burada birçok araştırma yapmış ve birçok makale yazmıştır.
Prof Dr. Yücel Yılmaz’ın Deprem Hakkındaki Görüşleri
Prof Dr. Yücel Yılmaz, Kahramanmaraş merkezli 2 depremin ardından Adana ve İstanbul için önemli açıklamalarda bulundu. 6 Şubat depremlerinin sebebi olarak Anadolu’yu sıkıştıran Arap levhasını gösteren bilim adamı, bu levhanın Adana için büyük tehlike arz ettiğini ifade etti. “Büyük ihtimalle gelecek fay Adana’yı vuracak.” açıklamasında bulundu. Faylarda meydana gelen sıkışmaların güneye doğru indiği, sıkışmadan dolayı Antakya’nın nasıl dümdüz olduğu yorumlarda bulundu. Kuzey Anadolu fay hattının dünyanın en büyük hatlarından biri olduğunu açıklayan Yılmaz, fayın iki kolunun da Marmara’ya gittiğini söyledi. Bu da akıllara elbette İstanbul depremini getiriyor.
Prof. Dr. Yücel Yılmaz, İstanbul’da beklenen depremin sadece İstanbul’u etkilemeyeceğini ifade ediyor. Ayrıca Kuzey Anadolu fay hattının kuvvetinin Marmara Denizi’nin açıklarında biriktiğini belirtiyor ve İstanbul ve çevresini etkileyecek büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. İstanbul’u bu olası depreme hazırlamanın önemli olduğunu söylüyor.
Bunun yanı sıra Edirne için büyük depremler üretebilecek bir fayın henüz çizilmediğini, ancak Kuzey Marmara fay hattının büyük bir depremi Edirne’yi de etkileyebileceğini ifade ediyor. Edirne ve çevresinde aktif faylar olmadığını ancak Kuzey Anadolu hattının da bu bölgeyi etkilemeye devam edeceğini belirtiyor. Zeminin bir kısmının Edirne’de güçlü olmayan zeminlerden oluştuğunu ve bu nedenle depreme karşı dayanamayacak çok fazla binanın bulunduğunu açıklıyor.
Bu açıklamalar, İstanbul ve çevresinin deprem riski taşıdığını ve bu riskin sadece İstanbul ile sınırlı olmadığını gösteriyor. Böylece deprem hazırlıkları ve risk yönetiminin bu bölgelerde önemli olduğu bir kere daha gün yüzüne çıkıyor. Yücel Yılmaz’ın deprem hakkındaki görüşleri incelenecek olursa, İstanbul’da gerçekleşecek olası bir deprem, oldukça yıkıcı olacak ve bunun sonucunda da ciddi hasarlar alınacak. Buna çözüm üretilmezse veya sığınma alanları oluşturulmasa da halkın sorun yaşayacağını belirtiyor.
Geçtiğimiz aylarda olan depremin kat kat fazlasının İstanbul’da olacağını düşünen Yılmaz, zaten hassas olan yapıların yıkılması ve sonuçta da ciddi yaraların alınacağını dile getiriyor. Olası bir deprem durumunda yıkımların artacağını ekleyen Yılmaz, bir an evvel önlem alınması gerektiğini vurguluyor.