İstanbul depremi, birçok ilçede fazlasıyla hissedilecek. Beklenen bu depremde hangi illerin etkileneceği de uzmanlar tarafından araştırıldı. İstanbul ve çevresindeki illerde oturan vatandaşlarımızın en çok merak ettiği soru ise İstanbul depremi hangi illeri etkiler sorusu oldu. Bu sorunun yanıtını uzmanlar araştırdı.
İçindekiler
İstanbul depreminin Marmara denizinde meydana gelmesi bekleniyor. Bu nedenle, sadece İstanbul’u değil, çevre illeri de etkileyeceği öngörülüyor. Uzmanlar, Marmara’ya kıyısı olan tüm illerin etkileneceğini söylemektedir. Çevre illerde de depremin İstanbul’da hissedileceği kadar hissedilebileceği ve illerin İstanbul kadar riskli olduğu belirtiliyor. Bu illerde yaşayan vatandaşlarımız için en riskli ilçeler gibi çeşitli risk bölgeleri uzmanlar tarafından açıklandı.

İstanbul Depremi Hangi İlleri Etkiler?
Yaklaşan İstanbul depreminin Marmara denizinde olacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle, depremin Marmara denizine kıyısı olan illerde de etkili olacağı konusunda uzmanlar uyarıyor. İstanbul depreminden etkilenecek olan illerin; Balıkesir, Yalova, Bursa, Kocaeli, Çanakkale, İstanbul ve Tekirdağ olduğu tahmin ediliyor. Bu illerimizin depremden ağır etkileneceği bildirilmektedir.
İstanbul depreminden etkilenecek olan iller, aşağıdaki resimde de görüleceği üzere Marmara denizinin çevresinde bulunan illerdir. Uzmanların görüşüne göre Marmara’ya kıyısı olan illerimizde deprem ağır şekilde hissedilecek.

İstanbul Depremi Ne Zaman Olacak?
En çok konuşulan bir diğer konu ise, İstanbul depreminin ne zaman olacağı. Tabii ki bu konu hakkında net bir yanıt verilemez ancak birçok uzmanın bu konuda açıklamaları mevcut. Bazı uzmanların görüşüne göre İstanbul depreminin 2045 yılından önce gerçekleşeceği tahmin ediliyor. 1999 depreminden sonra 30 sene içerisinde deprem bekleneceği söyleniyordu. Aradan geçen 23 yılın ardından, depremin yakınlaştığını tahmin eden uzman görüşleri de bulunmaktadır.
Deprem Kaç Şiddetinde Olacak?
İstanbul’da gerçekleşecek depremin şiddeti, tam olarak ne zaman meydana geleceği konusunda kesin bilgiler sunmak zordur. Ancak uzmanlar, İstanbul’un yer altındaki tektonik yapısı ve fay hatlarındaki gerilimler hakkında çalışmalar yaparak tahminlerde bulunabilirler. Bu tahminlere göre, İstanbul’da bir depremin şiddeti 7.2 ile 7.5 arasında olabileceği ihtimali bulunmaktadır. İstanbul depremi hangi illeri etkiler sorusuna yanıt olan illerimizde bu deprem çok şiddetli olarak hissedilecek.
İstanbul Depremi Hakkında Prof. Dr. Celal Şengör’ün Açıklaması
Celal Şengör’ün İstanbul depremi ve İstanbul depremi hangi illeri etkiler sorularına yanıt olarak yaptığı açıklamalarda büyük önem taşıyor.
“Tabii ki, bütün İstanbul yerle bir olmayacak. Mustafa Erdik 8 bin binanın akordeon gibi olacağını söylüyordu. Bu sayı galiba daha fazla olacak. 60-70 bin bina tamamen çökmese de yıkılacak. Kurtarma çalışmaları için sokaklara girilemeyecek. Kente giren çıkan yolların önemli bir bölümü kullanılamaz hale gelecek, ortaya çıkacak kaos ortamında sağ kalanlar da günlerce belki haftalarca bloke olacak
Kentin elektrik, su, kanalizasyon ve doğalgaz alt yapısı bitecek. İlk gün her yerde yangınlar olacak. İtfaiye enkaz altında kaldığı için, itfaiyeciler ya enkaz altında olduğu için, ya enkaz altındaki araçlarına ulaşamadığı için bu yangınlara müdahale edilemeyecek.”
Deprem Sonrasında Acil Yardım ve Kurtarma Çalışmaları
Depremler, insanların hayatını etkileyen ve büyük hasarlara neden olan doğal afetlerdir. Bu olaylar meydana geldiğinde, acil yardım ve kurtarma çalışmalarının hızla başlatılması hayati önem taşır. Deprem sonrası dönemde, felaketzedelerin korunması, yaralıların tedavi edilmesi ve enkaz altında kalanların kurtarılması için bir dizi faaliyet gerçekleştirilir.
Acil yardım ve kurtarma çalışmaları, çok sayıda kuruluş ve ekip tarafından yürütülür. İlk olarak, yerel ve ulusal hükümetler, afet yönetimi planlarına dayanarak koordinasyon sağlar ve gereken kaynakları tahsis eder. Aynı zamanda, sivil toplum örgütleri, gönüllüler ve uluslararası yardım kuruluşları da bu çabaların merkezinde yer alır.
Yardım ekipleri, depremin etkilediği bölgelere hızlı bir şekilde ulaşır ve arama-kurtarma operasyonlarına başlar. Enkaz altında kalan kişilerin tespit edilmesi ve kurtarılması için uzman ekipler görevlendirilir. Bu ekipler, ileri teknoloji ve ekipman kullanarak enkaz alanlarında arama yaparlar. Canlıları sağ çıkarmak için ellerinden geleni yaparken, sürekli bir koordinasyon içinde çalışırlar.
Acil yardım ve kurtarma çalışmalarının bir diğer önemli yönü de tıbbi müdahaledir. Deprem sonrasında yaralanan insanlar için acil sağlık hizmetleri sunulması gereklidir. Sağlık personeli, geçici sahra hastaneleri kurarak yaralılara hızlı ve etkili bir şekilde yardımcı olur. Acil tıbbi tedavi ve uzun vadeli rehabilitasyon desteği sağlanır.
Deprem sonrası dönemde, barınma, su, gıda ve temel ihtiyaçların karşılanması da öncelikli hale gelir. Afetzedelere geçici barınaklar sağlanırken, toplum merkezlerinde yiyecek ve su dağıtımı yapılır. Bu süreçte, psiko-sosyal destek ve danışmanlık hizmetleri de önemli rol oynar. Deprem travması yaşayan insanlara duygusal destek sağlamak ve normal hayata dönüş sürecini kolaylaştırmak için uzmanlar görevlendirilir.
Deprem Sonrası Temel İhtiyaçların Karşılanması ve Toplumsal Dayanışma
Depremler, insanlar üzerinde büyük etkilere sahip doğal afetlerdir. Bir deprem meydana geldiğinde, acil yardım ve temel ihtiyaçların karşılanması önemli bir öncelik haline gelir. Deprem sonrasında, toplumun dayanışması ve koordinasyonu hayati önem taşır.
Bir deprem felaketi yaşandığında, ilk aşama genellikle acil kurtarma çalışmalarıdır. İnsanların enkaz altında kalmış olabileceği veya yaralanmış olabileceği düşünülerek hızlı müdahale gereklidir. Kurtarma ekipleri, enkaz altında mahsur kalanları kurtarmak için arama ve kurtarma operasyonlarına başlar. Bu süreçte, sağlık hizmetleri, itfaiye ekipleri ve sivil toplum kuruluşları birlikte çalışarak acil tıbbi yardım ve destek sağlar.
Deprem sonrasında, temel ihtiyaçların karşılanması da önemli bir konudur. Depremin yol açtığı hasar nedeniyle birçok bina yıkılabilmekte ve su, elektrik gibi temel altyapı hizmetleri kesilebilmektedir. Bu durumda, yetkililer ve yerel topluluklar, geçici barınma alanları, temiz su kaynakları ve gıda dağıtımı gibi ihtiyaçların karşılanması için çalışmalar yürütür. Toplumsal dayanışma, gönüllülerin ve yerel halkın desteğiyle güçlenir ve mağdurlara yardım sağlanır.
Deprem sonrasında toplumsal dayanışmanın önemi büyüktür. İnsanlar, zarar gören bölgelerdeki mağdurlara destek olmak için bir araya gelirler. Yardım kuruluşları ve sivil toplum örgütleri, bağışlar ve gönüllüler aracılığıyla felaketzedelere ulaşır. Aynı zamanda, komşuluk ilişkileri ve dayanışma ağları, insanların birbirlerine destek vermesini sağlar.
Sonuç olarak, deprem sonrası temel ihtiyaçların karşılanması ve toplumsal dayanışma büyük önem taşır. Acil kurtarma, barınma, sağlık hizmetleri ve temel ihtiyaçların karşılanması için koordinasyon ve işbirliği gereklidir. Toplumun dayanışması, deprem sonrasında yeniden yapılanma sürecinde hayati bir rol oynar ve zarar gören bölgelerin iyileşmesine katkı sağlar.
Yorum kısmından sizler de İstanbul depremi hangi illeri etkiler konusunda düşüncelerinizi yazabilirsiniz.
İstanbul depreminden etkilenecek illerin başında balıkesir geliyor. Allah göstermesin.